Haksız İcra Takibiyle Karşı Karşıya Kaldım Ne Yapmalıyım?

Haksız bir icra takibine maruz kalındığında hangi adımların atılması gerekir? İtiraz süresi nedir ve ne şekilde yapılmalıdır? İcra takibi kesinleşmişse, borçlu tarafından başlatılabilecek hukuki süreçler nelerdir? Hangi koşullarda haciz işlemi uygulanır ve bu işlem nasıl durdurulabilir? E-Tebligatın tarafça görülmemesi halinde bu durumun geçerliliği nedir? Açık bir icra dosyası nasıl kapatılabilir? Bu ve benzeri sıkça karşılaşılan soruların yanıtlarını sizlerle paylaşacağız.

1- İcra Takibini Nasıl İncelemeliyim?

İcra takipleri, ilamlı ve ilamsız icra takibi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İlamsız icra takipleri, herhangi bir mahkeme kararı veya yetkili bir merciin kararına dayanmayan, alacaklının doğrudan başlattığı takiplerdir. İlamlı icra takipleri ise, bir mahkeme kararı veya kesinleşmiş hüküm doğrultusunda başlatılan takiplerdir.

​Tarafınıza bir icra bildirimi ulaştığında ilk yapılması gereken, takibin hangi tür icra takibi olduğunu ve borcun miktarının doğruluğunu belirlemektir. Bu ayrım, sonraki adımların hukuka uygun ve zamanında atılabilmesi açısından önemlidir.

2- İcra Takibine Karşı Ne Yapmalıyım?

İlamsız icra takibi kapsamında tarafınıza bir ödeme emri tebliğ edildiğinde, bu tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz hakkınız bulunmaktadır.

İlk olarak, ödeme emrinde belirtilen borç kalemleri dikkatle incelenmeli; borcun varlığı, tutarı ve dayanağı kontrol edilmelidir. Eğer borcun haksız olduğunu düşünüyorsanız, yasal süresi içinde takibe itiraz etmeniz halinde icra takibi durur.

Bu durumda, takibin devam edebilmesi için alacaklının borcun varlığını ispatlamak üzere dava açması gerekecektir. Açılacak davada borcun gerçekten mevcut olduğu ispatlanırsa, borçlu aleyhine %20 oranında icra inkâr tazminatına ve yargılama giderlerine hükmedilir.

İtiraz süresinin geçirilmesi halinde ise takip kesinleşir ve haciz işlemlerine geçilebilir. Bu nedenle yasal sürelerin dikkatle takip edilmesi büyük önem taşımaktadır.

3- İlamlı İcra Takibine Karşı Ne Yapmalıyım?

İlamlı icra takibine maruz kalınması durumunda, takibin durdurulabilmesi için öncelikle dayanak olan mahkeme kararının (ilamın) incelenmesi gerekmektedir.

Eğer ilam konusu karara karşı bir üst mahkemeye itiraz edilmişse (istinaf veya temyiz), takibin geçici olarak durdurulabilmesi için dosyaya teminat yatırılması veya uygun bir teminat gösterilmesi gerekir.

Ardından ilgili mahkemeden "tehiri icra" (icranın geri bırakılması) kararı alınmalıdır. Bu karar ile birlikte, üst mahkemenin vereceği nihai karara kadar icra takibinin durdurulması sağlanabilir.

Bu süreçte herhangi bir hak kaybı yaşamamak için sürelere ve usul kurallarına dikkatle uyulması gerekmektedir.

4- İcra Takibi Tebligatı Elime Ulaşmadı, Ancak Takip Kesinleşmiş ve Haciz Başlamış. Bu Nasıl Mümkün?

İcra takiplerinde ödeme emri tebligatı, öncelikle borçlunun bilinen adresine gönderilir. Tebligat bu adrese yapılamazsa, resmî kayıtlı adresiniz olan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılır.

Bu kapsamda, eğer MERNIS adresinize gönderilen tebligat size şahsen ulaştırılamazsa, tebligat muhtarlığa bırakılır ve belirli bir sürenin ardından yapılmış sayılır. Bu durumda, siz tebligatı fiilen almamış olsanız bile, yasal süreler işlemeye başlar.

İtiraz süresi dolduğunda ise takip kesinleşir ve alacaklı taraf haciz işlemlerine geçebilir. Dolayısıyla, bu tür durumlarla karşılaşmamak için adres bilgilerinizin güncel ve doğru olduğundan emin olmanız, e-Devlet ve UYAP sistemleri üzerinden dosya takibi yapmanız büyük önem taşır.

5- Şirketimin E-Tebligatı Var, Ancak Tebligatı Görmedim. Bu Durumda E-Tebligat Geçerli midir? İtiraz Edebilir miyim?

​E-Tebligat sistemi, tüm tüzel kişiler için zorunlu hale getirilmiş bir uygulamadır. Şirket yöneticileri ile şahıs şirketi sahiplerinin kendilerine ait E-Tebligat adresini düzenli olarak kontrol etme sorumluluğu bulunmaktadır.

Tebligat, E-Tebligat sistemine ulaştığı tarihten itibaren 5 gün içinde otomatik olarak okunmuş sayılır ve usulüne uygun tebligat yapılmış kabul edilir. Bu süre dolduktan sonra, ilgili tebligatın gerçekten görülüp görülmediğine bakılmaksızın, hukuki sonuçları doğar.

Bu uygulama, Türk Ticaret Kanunu uyarınca “basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü” kapsamında değerlendirilir. Bu nedenle, e-tebligatı görmediğiniz gerekçesiyle itiraz etme imkânı bulunmamaktadır.

Şirketinizin hak kaybı yaşamaması için E-Tebligat adresinizin düzenli olarak kontrol edilmesi, sürelere riayet edilmesi büyük önem taşımaktadır.

6- İcra Takibi Kesinleşmiş ve Haciz İşlemleri Başlamışsa Ne Yapmalıyım?

Tebligatın tarafınıza ulaşmaması ya da gözden kaçırılması nedeniyle haksız bir icra takibi kesinleşmiş ve haciz işlemleri başlatılmış olabilir. Bu durumda dahi, hukuki yollara başvurarak hak kayıplarının önüne geçilmesi mümkündür.

Bu kapsamda, başvurulabilecek temel hukuki yol menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası ile borçlu olmadığınızı mahkeme nezdinde ileri sürebilir ve borcun varlığını alacaklı olduğunu iddia eden tarafın ispatlaması talep edilebilir.

Alacaklı, borcu ispat edemezse mahkeme tarafından %20 oranında kötü niyet tazminatına ve yargılama giderlerine hükmedililir.

Ancak unutulmamalıdır ki, menfi tespit davası tek başına haciz işlemlerini durdurmaz. Haciz işlemlerinin durdurulabilmesi için, borçlu tarafından borcu aşan tutarda teminat icra dosyasına yatırılmalıdır. Bu teminat, alacaklıya ödenmez; icra dairesi tarafından muhafaza edilir.

Ayrıca, haciz nedeniyle tahsil edilmiş tutarların iadesi de mümkündür, ancak bunun için hem davanın kazanılması hem de gerekli taleplerin zamanında ve usulüne uygun şekilde yapılarak istirdat talep edilmesi gerekmektedir.

7- Adıma Açılmış Olan İcra Dosyasını Nasıl Ödeyerek Kapatabilirim?

Ödenmesi gereken borç ile icra dosyasındaki hesap arasında bir fark bulunması hâlinde, takibi yürüten avukat veya asıl alacaklı tarafından usulüne uygun olarak hazırlanmış bir ibraname imzalanmalı ve borçluya teslim edilmelidir. İbranamede; icra dosyasındaki toplam borç tutarı, taraflarca mutabık kalınan ödeme tutarı, ödemenin hangi vadeye kadar yapılacağı ve ödeme sonrasında tarafların birbirlerinden herhangi bir alacak veya borç talebinde bulunamayacağına dair açık hükümlere yer verilmelidir. Borçlu tarafından ibraname hükümleri doğrultusunda ödeme yapılmasının ardından, alacaklı tarafından haricen tahsil bildirimi sunularak ilgili icra dosyasının kapatılması sağlanır.

Borcun tamamının ödenerek icra dosyasının kapatılması isteniyorsa, borçlu, dosyanın bulunduğu icra dairesine başvurarak kapak hesabı talebinde bulunmalıdır. İcra dairesi, borçluya güncel kapak hesabı tutarını, icra dairesine ait banka hesap bilgilerini ve ödemenin hangi açıklama ile yapılması gerektiğini bildirir. Borçlu tarafından, belirtilen açıklamayla birlikte kapak hesabı tutarının icra dairesi hesabına yatırılması hâlinde, ilgili icra dosyası resen kapatılır.

İcra dosyasının bulunduğu icra dairesine uzaksanız, avukatlık büromuz ile iletişime geçilerek dosyanın kapatılması için yardım talep edebilirsiniz.

8- Haciz Yoluyla Benden Tahsilat Yapıldı. Haksız Yere Ödeme Yaptıysam Bu Tutarı Geri Alabilir Miyim?

Haksız bir icra takibi sonucunda borçlu olmadığınız hâlde alacağın tamamı ya da bir kısmı tarafınızdan tahsil edildiyse, başvurmanız gereken hukuki yolistirdat davasıdır.

İstirdat davası, borçlu olunmayan bir bedelin haksız bir icra takibi sonucunda ödendiğinin tespiti ve iadesi amacıyla açılan davadır. Mahkeme, ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını tespit ederse, icra yoluyla tahsil edilen tutarın iadesine karar verir.

Bu dava ile, haksız yere tahsil edilen miktarın tamamı, yasal faiziyle birlikte geri alınabilir. Ancak, istirdat davasının açılabilmesi için ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde dava açılması gerekmektedir. Bu nedenle, sürelere dikkatle riayet edilmesi büyük önem taşır.

9- Olumsuz Durumlara Karşı Hazırlıklı Olmak İçin Neler Yapmalıyım?

  • Tebligat adreslerinizin güncel tutulması, taşınma halinde ise vakit kaybetmeden gerekli değişikliklerin yapılması gerekmektedir.
  • E-Tebligat sistemi, artık birçok hukuki bildirimin yapıldığı temel platformdur. Ancak uygulamada, E-Tebligat bildiriminin gözden kaçması oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.
  • Genellikle sistem tarafından E-Tebligat geldiğinde, bu durum kayıtlı cep telefonuna SMS ve kayıtlı e-posta adresine bildirim olarak iletilmektedir. Ancak cep telefonlarına gelen çok sayıda spam ve dolandırıcılık içerikli mesajlar nedeniyle resmî bildirimi fark etmek zorlaşabilmektedir.
  • Bu nedenle, kurumsal bir e-posta adresi açarak E-Tebligat sistemine tanımlamanız, ayrıca işletmeniz bünyesinde bir muhasebe veya finans departmanı varsa, ilgili yetkililerin telefon ve e-posta bilgileriyle eşleştirmeniz önemle tavsiye edilir.

Unutulmamalıdır ki, bu makale yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır. İcra ve iflas hukuku kapsamındaki işlemler, katı usul kurallarına tabiidir. Süreçlerin yanlış yürütülmesi durumunda, kişi haklı olsa dahi bu hak usul yönünden ispat edilemeyebilir ve davalar usulden reddedilebilir. Bu nedenle, haksız bir icra takibiyle karşı karşıya kaldığınızda mutlaka bir avukattan hukuki destek almanız gerekmektedir. Büromuz, bu tür durumlarda size profesyonel destek sunmaktadır.

Hukuki Süreç

Tüm süreçlerin hukuki takibi için bize başvurabilir, süreçlerin hak kaybı olmadan sonuçlanmasını sağlayabilirsiniz. Somut olaya göre yapılacak işlemler sırası ile tarafınıza bildirilecek ve süreç başından sonuna kadar sorunsuz şekilde sonuçlandırılacaktır.

Neden Tigin & Gençer?

Dava süreci başlangıcında müvekkil ile avukatlık sözleşmesi yapılmakta ve davanın özen, sorumluluk ve basiret ile yürütüleceği garanti altına alınmaktadır.

Hukuki sürecin işleyişi ve aşamaları müvekkile bildirilmekte, olası hukuki gelişmelerden müvekkil yazılı olarak haberdar edilmektedir.


  • Türkiye genelinde, geniş kapsamlı avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti
  • Tüm müvekkiller için fayda/maliyet analizleri ile hukuki süreç maliyetlerinde öngörü
  • Pratik ve özenli hukuki yaklaşım ile uzun yargı süreçlerinin en kısa sürede çözüme ulaştırılması
  • İleri düzeyde İngilizce bilen ortaklarımız ile uluslararası alanda hizmet
  • Hukuki süreç sırasında sözlü ve yazılı hukuki danışmanlık ile müvekkillerle şeffaf bilgi paylaşımı
  • Tüm hukuki süreçler için avukatlık sözleşmeleri ile öngörülebilir ve şeffaf hukuki süreç takibi